16 Eylül 2011 Cuma

umudumu kırdın- umudumu kırdım

kocaman bir hayal kırıklığı yaşıyorum şu an.
günlerdir stres sıkıntı.
yok telefon mevzusu, yok aradım bulamadım neredeydinler, yok kontrol etmeler,
ardı arkası kesilmeyen mesajları, sana yaşattığı onca sıkıntılı buhran anları,
çığlık çığlığa halleri, yıkıp dökmeler...
sonra hiç bişey olamamış gibi davranmalar, allak bullak tavırlar.
sonra dur bakalım kızılca kıyamet beklentileri...
süt dökmüş kedi halleri.

en kötüsü sendeki kararsızlık, tutarsızlık...
içi bomboş kalan yeter artık demeler.
ama uygulamada hiç bir şeyin olmayışı.

sen tüm sıkıntılara, tüm gerginliklere ve mutsuzluklara rağmen cesaretsizsin.
o kadar belli ki.
yapamıyorsun.
verdiğin kararları asla uygulayamıyorsun.
hayatını bu duruma getiren de bu zaten.

kararlı davranamamak.
savurduğun tehditlere inanan yok ki karşında.
bilen biliyor neleri yapıp yapamayacağını....

sana bir tek ben mi inandım :((
bir tek ben mi güvendim yüreğine?

bitiyor artık .
sana olan inancım bitiyor.
güvenemiyorum.
sen savaştan korkuyorsun.
sen eline alıp bıçağı ipleri kesmekten korkuyorsun.

senin anlayışın şu:

başka çare kalmayana kadar
kaybettiğin her şeye rağmen dayanmak.
başın zora girmedikçe var olan sistemi devam ettireceksin.

kıyamet kopacak, her şey bitecek, mecbur kalacaksın ki yapabilesin.

aksi takdirde kendi iradenle yapabileceğin şeyler değil bunlar.

korkuyorsun.
ya da yeterince hazır değilsin.
ya da beni kaybetmek daha kolay senin için.

üzgünüm ki ben senden daha cesurum...
ve tek dayanak olarak görmüyorum seni.

senden önce kendime güvenim tam...

sandığın kadar zor değil hiç bişey.
ama sen yaşadığın tereddütler yüzünden sağlığı bozulan, psikolojisi tükenen biri olacaksın.

sen kendine ediyorsun .
ve bunu değiştirmeye gücün yok senin.

oysa ben öyle değilim.

aldatılmış bir kadın olduğumu öğrendiğim halde tek bir damla göz yaşı dökmedim.
geçip karşısına bildiklerimi söyledim mertçe.

bedenini, ruhunu, aklını , yüreğini kiminle istersen paylaş...
bu senin hayatın.
artık senden sorumlu değilim, benden sorumlu değilsin dedim ve daha çok döndüm arkamı.
şimdi sadece yakından tanıdığım biri gibi.
ne yıkıldım, ne vazgeçmişlik hali sardı beni.

görüyorsun bak...
hala giyinip kuşanıp dolanıyorum.o toplantıdan bu toplantıya...
hala etrafımdakiler saygı duyuyor.

hayatta kalmak için bir erkeğe ihtiyacım yok benim.
çünkü böylede mutlu olabilirim.

sen öyle değilsin.
cesaretin yok,
savunamıyorsun kendini.
baskın olamıyorsun.
sadece susuyorsun.

artık inanmıyorum sana.
umudumu aldın bu gün.

ve ben galiba ilk kez bu kadar vazgeçtim senden.
senli hayallerden, senli gelecekten.

sana dayanmaktan,
sana güven duymaktan vazgeçtim ilk kez bu kadar kesin.

yapamayacaksın...
sadece zaman kaybısın....

ve ben sana iyi gelen antidepresan gibiyim.

unuttuğun şey şu...
ben bir araç değilim.

ne kimsenin düze inmek için kullanacağı bir köprü, ne oyalayacağı bir kadın,
ne de boş hayallere inanan bir hayalperestim.

ben amaçları, hedefleri olan,
kendi içinde huzurlu ,
ve herkesten önce kendine güvenen ,
bir çok erkeği cebinden çıkaracak kadar karakterli bir kadınım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder