12 Şubat 2012 Pazar

ve tükendi güven...

hayatımın en büyük darbesi mi bu?
en çok güvendiğinden güvensizlik görmek. birini buna inandıramamak.
içimde kırdın döktün herşeyi.

mağdur olan ben iken sen mağdur edene inandın.
bir gün utanacaksın bu fikrinden.
ve karşıma çıkmaya yüzün olmayacak.

hep yanındayım.
ne olursa olsun seni yalnız bırakmayacağım diyen sen.
beni 9 ocak 10 o cak tarihlerinde en zor günümde yalnız bıraktın.
hem de hiç umursamadan.
ben bu iki günde çok duygumu zedelenmiş buldum.
sana asammimiyetle inanan,
en içten duygularla sığınan ben,
şimdi seni çok uzak ve yabancı buluyorum.

çünkü tükettin limitimi.
o kadar üzdün ki beni.
allahtan dileğim şudur ki,
en yakın zamanda karşına çıkarsın gerçekleri.

o zaman anla neleri heba ettiğini.
neleri feda ettiğini.

kime ne zarar verdiğini.

beni geri kazanman çok zor.
hiçbirşey eskisi gibi olmayacak artık.
günlerdir yaşadıklarımı bir ben biliyorum bir de allah.

ama aynılarını yaşa inşallah.

üzdüğün kadar üzül.
acıttığın kadar acısın canın.

çok büyük bir vebal üstlendin.
bu borç hep omuzlarında olsun.
hep hisset ağırlığını.

hasret kal.
ama ulaşama.

3 şubat 2012........................................................bu tarihi yaz bir kenara.

kendime şaşıyorum bazen.

ne kadar güçlü olduğuma.
herşeyin üstesinden nasıl bu kadar dirençle gelebildiğime.

her kimsa bunları yapanlar amaçlarına ulaştılar. sen izin verdin amaçlarına ulaşmalarına.
sen müsade ettin.

sen yetkin kişiliği olmayan,
olayların seyrinde mantığını kullanamayan, şüpheci,
güvensiz,
çok çabuk depresyona girebilen, doğru ve yanlışı ayırt edemeyen, kırıcı birisin.
hükmün geçmiyor kimseye.
ve korkaksın.

çünkü korktun.
kaçak güreşiyorsun.

ben bir çok erkekten daha mertim.
daha gözü karayım.
ve benim sana ihtiyacım yok ayakta durmak için.

ben her şekilde kendi ayaklarımın üzerinde durabilirim.
yalnızlıktan korkmuyorum.
çünkü anneyim.

çünkü çok yalnız kaldım hayatta.
çünkü çok güzel bir işim var.
oldukça iyi bir kazancım.

ve şunu söylemek istiyorum ki,
sendeki güzellik beş para etmez bendeki sevda olmasa.

değer gördün,
çünkü ben sana değer verdim.
el üstünde tuttum.
duymak istediğin sözcükleri fısıldadım.

sana herşeyimle kanat gerdim.

bir kadının bir erkeğe vermesi gerekenleri değil
bir kadının beklentilerine cevap verir gibi sardım seni ben.

kıymetini bilemedin yazık...

sen bendeki yerini kendin sarstın.

ben sana inanmış ve güvenmiştim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder